Öğrenme iklimi doğru kurgulanmalı

Başak Nur GÖKÇAM

2019 yılında uzaktan sınıf açarak pilot çalışmayla 1000 kişiye ulaşan Okul Destek Derneği, 2020 yılından bu yana eğitimde fırsat eşitliği sağlamak ve çocukların gelişimine uzaktan eğitimle katkı sunmak amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Türkiye’deki devlet okullarında 5, 6 ve 7’nci sınıflarda eğitim gören çocuklara yönelik uzaktan ücretsiz eğitim desteği sağlayan ODD, Türkiye’de 50 bin öğrenciye fırsat eşitliği sunmayı hedefliyor.

Dijital dönüşümün eğitime olan etkisini konuşmak için İş Mekan’da ‘Dijitalleşen Dünyada Eğitim’ paneli düzenleyen ODD, panelde ayrıca Türkiye’deki eğitim sisteminin sorunlarını da masaya yatırdı. Panelde konuşan ODD kurucusu Orkun Oğuz, “Öğrencilerimizin temel bilimler ve mühendislik alanına yönelip geleceğin bilim ve teknoloji merkezli mesleklerini seçmelerindeki engelleri kaldırmayı amaçlıyoruz” dedi.

“Eğitimin kalitesini artırmayı amaçlıyoruz”

Yapılan son araştırmalara göre, Türkiye’nin yaşlanan nüfusuyla dünya ortalamasına yaklaştığını ve 2038’den itibaren yaşlı ülkeler kategorisinde yer alacağını söyleyen Oğuz, “Bu demografik değişim, Türkiye’nin değerlendirmesi gereken bir fırsat olacak. OECD rakamlarını eğitimimizin kalitesini artırdığımız taktirde yıllık bir buçuk ila iki puan büyüme hızımızı artırabileceğimizi gösteriyor.

Hatta tüm OECD ülkeleri arasında Türkiye, milli gelirini eğitimini kalitesini iyileştirerek en fazla artıracak üç ülke arasında yer alıyor. Okul Destek Derneği olarak her sene 5 bine yakın öğrencimize, 800’den fazla gönüllümüzle bir öğretim yılı boyunca matematik, fen, İngilizce ve Türkçe derslerinde dijitalde doğmuş bir dernek olarak destek oluyoruz ve farklı coğrafyalardan gelen devlet okulundaki öğrencilerimizin aldıkları eğitimin kalitesini artırmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

“Bilgiyi aktarabilen nesil hedeflenmeli”

Dijitalleşen dünyada eğitim süreçleri değişirken, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan farklı sosyokültürel seviyelerdeki öğrencilerin yaşam biçimleri ve beklentilerindeki farklılıklara dikkat çeken Eğitim ve Kariyer Danışmanı Nur Erdem Özeren ise öğrenme iklimi üzerinde dijitalleşmenin önemine değindi.

Özeren, “Dijital öğrenme imkanlarına eşit şekilde sahip olmayan öğrencilerin, kariyer gelişimlerini de aynı yol üzerinde değerlendiremezsiniz. Bu yüzden her öğrenci, bölge için öğrenme ikliminin doğru kurgulanması önemli. Bunun yanı sıra eğitim sisteminde çok bilen nesiller değil, bildiği ufacık bir bilgiyi doğru aktarabilen nesiller hedeflemeliyiz” dedi.

Yapay zekâ, eğitimde sahneye çıkacak

Panelde konuşan Yetkin Gençler Eğitim Kooperatifi Kurucusu Prof. Dr. Erhan Erkut ise, eğitim sisteminde meydana gelen değişimde teknolojinin büyük rol oynadığının altını çizerek, “Tersyüz eğitim, hibrid modeller, genişletilmiş gerçeklik ve yapay zekâ eğitimde ana sahneye çıkmaya başladı.

Yapay zekâ ile gelecekte bireyselleştirme kapasitesi yüksek, kendi istediğiniz bir eğitim modeli oluşturmanızı sağlayacak. Bu yüzden hızlı dönüşüm içerisinde gençlerin kendini yenilemekte çok zorlanan formel eğitim sistemi yerine alternatif eğitim kurumlarına yönelmelerini ve kendi eğitimlerinin sorumluluğunu kendilerinin üstlenmesi gerekiyor” diye konuştu.

İnsana yapılan yatırım yüzde 70 başarı getirecek

Ekonomik kalkınmaya giden yolda dijital dönüşümün sadece sanayi değil, eğitim için de çok önemli bir süreç olduğuna dikkat çeken Khan Academy Türkiye Direktörü Alp Köksal, “İnsana yapılan yatırım dijital dönüşümde başarıya ulaşmak için yüzde 70’lik öneme sahip. Teknoloji ile barışık, sosyal ve büyük genç nüfusa sahip olan bir ülke olarak, eğitimde dijitalleşme sürecini iyi yönetebilirsek; geleceğin ihtiyaçları doğrultusunda gençlerimizi doğru bilgi, beceri ve yetkinliklerle donatabilir ve bu süreci fırsata çevirebiliriz” diye ekledi.

Ücretsiz dijital eğitim imkanı

Her sene 5 bin öğrenciye, 800 gönüllü ile matematik, fen, İngilizce ve Türkçe derslerinde dijital eğitim desteği veren Okul Destek Derneği (ODD), 2020’den bu yana farklı coğrafyalardan gelen devlet okulundaki öğrencilere ücretsiz dijital eğitim olanağı sunuyor.

Türkiye’de okuduğunu anlayanların oranı %1,9

Dijital dönüşüm süreci ile STK’ların sorumluluğunun da arttığını belirten Dr. Erhan Erkut, “Onlardan beklentimiz alternatif eğitim kurumlarının oluşumuna ve gençlerin buralara yönlendirilmelerine destek vermeleri. Çünkü değişimin en hızlı olduğu ve dolayısıyla adaptasyon becerisinin öneminin de en üst seviyede olduğu bir dönemdeyiz ve artık geri dönüş yok. Türkiye’deki ortaokul öğrencilerinde okuduğunu anlama oranının yüzde 1,9 olduğu hesaplandı. Bu büyük bir sorun. Okuduğunu anlayabilen nesiller yetiştirmeye ve bu oranı artırmaya odaklanmamız gerekiyor” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir