Cumhuriye TV yayınında, ölümünün 85. yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatan Prof. Dr. Şaduman Halıcı şöyle konuştu:
“Bizim okuma alışkanlığımız fazla yok. Atatürk bize bu konuda örnek olmamış. O çok okuyan, okuduklarını analiz eden bir lider. Ulusunun refahı için edinimlerini yaşama geçirdi. Mustafa Kemal Atatürk ölüm ve yaşam konusu üzerinde özellikle duruyor. Atatürk Orman Çiftliği’ni gezerken, çiftlikteki bir bölgeye ne yapılacağına dair görüşler bildirilirken Atatürk anıt mezar yapılmasını istiyor. Afet İnan şaşırıp “Paşam böyle güzel bir günde neden böyle acı bir konuyu paylaşıyoruz” diye soruyor. Atatürk ise, “Ölüm bütün insanlar için bir gerçektir, önemli olan unutulmamak” diyor. O, unutulmamak adına pek çok devrim yaptı. Biz onu anarken bu devrimleri ve bize kazandırdığı aydınlanmacı düşünceyi anıyoruz.
(Prof. Dr. Şaduman Halıcı)
“HALKTAKİ ATATÜRK SEVGİSİ KATLANARAK ARTIYOR”
“HİÇBİR ÜLKE 20. YÜZYILDA BİR ATATÜRK ÇIKARAMADI”
UNESCO 1981 yılını, 156 devletin katılımıyla “Atatürk Yılı” olarak ilan etmişti. Bu karar 1978 yılında alındı. Tartışmalar yapılırken İsveçli bir üye, ‘Atatürk’e böyle bir önemi göstermeliyiz ancak başka ülkeler de kendi liderlerini anmak konusunda böyle bir girişimde bulunursa durum karmaşa yaratır mı?’ sorusunu soruyor. Bunun üzerine Sovyet temsilci ‘Dünyanın hiçbir ülkesi 20. yüzyılda bir Mustafa Kemal çıkaramadı. Barıştan yana ve emperyalizme karşı bir lideri olmayan ülkelerin böyle bir talepte bulunmaya hakkı yok. Bunu karara bağlamamız gerekir. Mustafa Kemal 20. yüzyılın lideridir’ diyerek yanıtlıyor. Barıştan yana olan, sömürüye karşı duran tüm dünya 10 Kasım’da Atatürk ile birliktedir.
“SON ANLARINDA HATAY İÇİN MÜCADELE ETTİ”
Atatürk son anlarında Hatay için mücadele etti. Bugün depremi çok acı biçimde yaşamış ve hala depremin etkilerinin sürdüğü kentimiz Hatay, anavatana katılmasını Atatürk’e borçludur. Sağlığının son derece kötü olduğu bir dönemde, ’40 asırlık Türk yurdu düşman eline bırakılamaz’ diyerek kalkıp sınıra gitmiş, orduyu teftiş edip düşmana gözdağı vermiş ve Hatay için savaşmayı göze almıştır. Atatürk’ün hayatı çocukluğundan itibaren idealleri doğrultusunda hiç yılmamak ve cesaretini yitirmemek üzerine kurulmuştur. Hatay da bunun son örneğidir. Atatürk ne yazık ki Hatay’ın anavatana katıldığını görmeden aramızdan ayrıldı.”