TBMM Başkanı Kurtulmuş, 43. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda konuştu: (2)

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “İsrail kendi ideolojisinin, sakat bir şekilde kendisini herkesten üstün gören bu Arz-ı Mevud idealinin sonucu olarak vuruyor, öldürüyor, kesiyor, ufacık bebekleri bile katlediyor ve bundan zevk alıyor, keyif duyuyor. Gerçekten aslında bunları konuşurken insanlığımızdan utanıyoruz. Sözün bittiği yer. Konuşarak bu zalimlere, bu despotlara anlatacak bir şeyin olmadığını gayet iyi biliyoruz.” dedi.

Kurtulmuş, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi’nde düzenlenen 43. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ayrımcılık, hiyerarşi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve özellikle son yıllarda gelişen İslam düşmanlığının dünya toplumlarının hemen tamamını içten içe sarsan, kemiren en önemli konulardan birisi olduğunu belirtti.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, “İşte bugün hem yabancı düşmanlığının hem de dünyayı büyük bir hastalıkla karşı karşıya bırakan bu siyonist yayılmacılığın da temelinde yatan şey budur. ‘Biz dünyanın birinci sınıf insanlarıyız.’ Adam diyor ya ‘İnsan bile olmayan hayvanlarla mücadele ediyoruz.’ Gerçekten öyle görüyorlar. Savaş olmasa da öyle görüyor. ‘Ben dünyanın en üstünüyüm.’ Hitler de öyle görüyordu, ‘Biz en üstünüyüz. Kim bu Yahudiler? Bunlar sefil insanlar.’ diye bakıyordu. Şimdi bunlar da aynı şekilde bakıyor. Avrupa’nın, Batı’nın genlerinde bu vardır.” şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, insanlar arasında ayrımcılığa, yabancı düşmanlığına karşı ortak bir mücadelenin yapılması, İslamofobiye karşı uyanık olunması ve bu konuda güçlü bir mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

“Dünyada yeni bir sistemin kurulması kaçınılmazdır”

Kurtulmuş, dünyanın özellikle son 20-25 yıllık süreçte çok büyük gerilimlerin, küresel ölçekte hüküm süren krizlerin, kaosların içerisinde olduğuna işaret ederek, “yeni bir sese” ihtiyacı bulunduğuna dikkati çekti.

Bugünkü dünya sisteminin siyasal kurumlarının hiçbirisinin bir fonksiyon icra etmediğini kaydeden Kurtulmuş, “Dünyada gücü elinde bulunduran, bir de arkasını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde bir dayıya yaslayan herkes, dünyanın her yerinde istediği zulmü işlemektedir. Böyle bir sistem olmaz. Bu beyler isteseler de olmaz. Allah’ın izniyle yeni bir sistemin kurulması kaçınılmazdır.” dedi.

Birleşmiş Milletlerin (BM) Ukrayna’daki savaşı bitiremediğini, Gazze’deki saldırıların sona erdirilmesi, bir an evvel insani yardım koridorunun açılması ve acil insani ateşkesin sağlanabilmesi için en ufak bir şey yapamadığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“BM’deki 120 ülke İsrail’in aleyhine karar alıyor, 13 tanesi ise İsrail’in yanında ama dünya sistemi kımıldayamıyor. Çünkü bir dayısı ‘Hayır, benim İsrail’ime dokunamazsınız. İstediği zulmü yapar o’ diyor. Hatta utanmadan ‘Biz size bir kırmızı çizgi de çekmedik’ diyor. Utanmadan daha ilk gün, buraya en önemli savaş gemilerini getiriyor, yetmiyor nükleer başlıklar taşıyan denizaltılarını da yine bölgeye sevk ediyor. İsrail de kendi ideolojisinin, sakat bir şekilde kendisini herkesten üstün gören bu Arz-ı Mevud idealinin sonucu olarak vuruyor, öldürüyor, kesiyor, ufacık bebekleri bile katlediyor ve bundan zevk alıyor, keyif duyuyor. Gerçekten aslında bunları konuşurken insanlığımızdan utanıyoruz. Sözün bittiği yer. Konuşarak bu zalimlere, bu despotlara anlatacak bir şeyin olmadığını gayet iyi biliyoruz. Ama inşallah dünyada da artık insanların davranışları değişmeye başlıyor.

Önceki hafta 300 küsur bin kişi Londra’da büyük bir miting yapmıştı. Cumartesi günü yapılan mitingde 1 milyonu aşkın Londralı bir araya geldi ve Filistin’e destek için yürüyüş yaptı. Washington’da öyle, New York’ta öyle, Seul’de, Almanya’da, Fransa’da öyle. Artık bir taraftan insanlığın insafı, vicdanı harekete geçiyor. Dolayısıyla bizim, dünyadaki bu çatışmaları, savaşları sona erdirecek yeni bir sistemi ortaya koymamızın vakti, zamanı gelmiştir. Bunun için bütün gücümüzle gayret sarf edeceğiz.”

“İslam düşüncesine ve İslami anlayışa daha fazla ihtiyaç olduğu bir dönemin içindeyiz”

Dünyadaki bütün bu sorunların ortadan kaldırılabilmesi için hakkı, hakikati, insanlığı merkeze alan yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Bu çerçevede İslam düşüncesine ve İslami anlayışa insanlık tarihi boyunca olduğundan çok daha fazla ihtiyaç olduğu bir dönemin içindeyiz. Çünkü insanoğlu, yaratılış gayesini unutmuş, hayatla ölümle arasındaki irtibatı koparmıştır. Ana sorunlarımızdan birisinin bu olduğu açıktır.” diye konuştu.

Anadolu irfanının köklerinde bulunan devlet geleneğinin insana verdiklerinden birisinin de “Gazavat ruhu” ve “şehadet bilinci” olduğunu aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Bugün baktığımız zaman Türkiye’nin insanının, en ücra köşedeki, kahvedeki insanların bile örneğin, şu anda Filistin’deki, Gazze’deki insanların hali pürmelaliyle yakından meşgul olması, evlerde her akşam gözyaşlarıyla Filistin halkına dua edilmesi de tesadüf değildir. Çünkü nizamı alem ülküsüne sahip olan bir milletin torunları olarak biz, yeryüzünün her yerinde hakkın ve adaletin tesis edilmesinden sorumlu olduğumuzu biliyor ve bu bilgi, bilinç şeklinde de toplumumuzda yaşıyor. Dün Çeçenistan’da, Bosna Hersek’te, dünyanın başka yerinde kim hangi zulümle karşılaşırsa bizim insanlarımız ellerinden gelen bütün güçlerini ortaya koyarak sorunların ortadan kaldırılması için mücadele ve gayret etmiştir.”

Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, TBMM Başkanı Kurtulmuş’a Kubbetüs Sahra tablosu takdim etti.

Programa, Antalya Valisi Hulusi Şahin, AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik ile müftüler ve Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanları katıldı.

(Bitti)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir