İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmenin ardından Gazze‘de kalıcı işgal görüşünü savunmaya devam etti. Netanyahu, Oslo Anlaşmaları’na atıfla İsrail‘in Oslo hatasını tekrarlamayacağını belirtti.
NETANYAHU’NUN KALICI İŞGAL GÖRÜŞÜNE BIDEN KARŞI ÇIKTI
Gazze‘de 7 Ekim’den bu yana katliam yapan İsrail‘le en büyük destekçisi ABD ters düşmeye başladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmede fikir ayrılığı net şekilde ortaya çıktı. Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmenin ardından Washington yönetiminin görüşünün aksine, Gazze‘de kalıcı işgal görüşünü savunmaya devam etti.
NETANYAHU: İSRAİL’İN OSLO HATASINI TEKRARLAMASINA İZİN VERMEYECEĞİM
İsrail Başbakanlık Basın Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu, Filistin ile İsrail arasında 1993 ve 1995 yıllarında imzalanan Oslo Anlaşmaları’na atıfla “Pozisyonumu netleştirmek isterim; İsrail’in Oslo hatasını tekrarlamasına izin vermeyeceğim.” ifadesini kullandı.
Oslo Anlaşmaları, İsrail’in anlaşma karşılığında Gazze‘deki işgalini sonlandırmasını beraberinde getirmişti. Netanyahu, Gazze‘deki işgal operasyonları tamamlandıktan sonra bölgenin nasıl bir statü alacağı konusuna değinerek, bu konuda ABD yönetimiyle görüş ayrılıkları olduğunu belirtti. İsrail Başbakanı, “Umarım, bu konuda da bir anlaşmaya varırız.” değerlendirmesinde bulundu.
Joe Biden-Binyamin Netanyahu
“GAZZE NE HAMASİSTAN NE DE FETİHİSTAN OLACAK”
Başkan Biden ve ekibiyle yoğun bir diyaloğun ardından Gazze‘ye kara harekatı için “tam destek” aldıklarını kaydeden Netanyahu, böylece “savaşın durdurulması yönündeki uluslararası baskıların” engellendiğini aktardı. ABD’ye, “Hamas’ın yok edilmesi ve İsrailli rehinelerin geri dönmesi” hususunda verdiği destek için teşekkür eden Netanyahu, açıklamasında “Gazze ne Hamasistan ne de Fetihistan olacak.” ifadesine yer verdi.
BEYAZ SARAY: GAZZE’DE YÖNETİM FİLİSTİN HALKININ İSTEKLERİNE YANIT VERMELİ
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail’in saldırılarının sürdüğü Gazze‘nin geleceğine ilişkin 4 Aralık’ta ABC News’e demeç vermiş, Gazze‘de söz sahibi olabilecek “reformdan geçmiş bir Filistin Yönetimi” görmek istediklerini belirtmişti. İsrail’in saldırıları sona erdiğinde mevcut “Filistin Yönetimi’nin” Gazze‘yi yönetecek güvenilirliğe sahip olmadığını savunan Kirby, ” Gazze‘de yönetim nasıl olursa olsun, Filistin halkının isteklerine yanıt vermelidir ve şu anda Filistin Yönetimi bu güvenilirliğe sahip değil.” demişti.
Beyaz Saray
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, işgal sona erdiğinde “Filistin Yönetiminin Gazze‘ye dönmesine izin vermeyi planlamadığı” açıklamalarına ilişkin Kirby, “(Netanyahu’nun) söylediği şey, şu anda reformdan geçmemiş bir Filistin Yönetimi’nin, kendisi için de bizim için de kabul edilemez olduğudur. Filistin Yönetimi’nin şu anda Gazze‘de güvenilir bir yönetim kontrolü sağlayabilecek bir konumda olduğuna inanmıyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.
KAMALA HARRİS’TEN “İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM” VURGUSU
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile 3 Aralık’ta Batı Şeria’daki durumu ele aldıkları bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. ABD’nin Filistin halkına ve bu halkın güvenlik, onur ve iradesine desteğini dile getiren Harris, iki devletli çözüm vurgusu yapmıştı. Beyaz Saraydan yapılan yazılı açıklamada, “Dubai’de yaptığı görüşmelere binaen, Harris, Gazze‘deki çatışmaların bitmesinin ardından ABD’nin fikirlerini görüştü ve yeniden canlandırılmış bir Filistin yönetimi altında birleşmiş Batı Şeria ve Gazze‘ye desteğini dile getirdi.” ifadeleri yer aldı.
Kamala Harris
OSLO 1 ANLAŞMASI
Oslo I Anlaşması veya Oslo I, resmen Geçici Yönetim Düzenleme İlkelerinin Bildirgesi (Declaration of Principles On Interim Self-Government Arrangements) olarak adlandırılır ve Filistin-İsrail çatışması için bir dönüm noktasıdır. Bu görüşme, İsrail ile Filistin temsilcilerinin üst düzeyde ilk doğrudan yüz yüze anlaşma çabası olarak tarihe geçmiştir. Bu anlaşma görüşmeleri İsrail ve Filistinliler arasındaki çatışmaların iki taraf arasında kalan nihai olarak çözecek bir anlaşma ve gelecekteki ilişkiler için bir çerçeve olarak düşünülmüştü. Anlaşma, Filistin geçici özyönetimi olan Filistin Ulusal Yönetimi’nin (FUY) kurulmasını sağladı. Filistin Yönetimi, kontrolü altındaki bölgenin yönetiminden sorumlu olacaktı. Anlaşmalar ayrıca İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın bazı bölgelerinden çekilmesi çağrısında bulundu.
Oslo Anlaşmaları (Soldan sağa: İzak Rabin, Bill Clinton ve Yaser Arafat)
OSLO 2 ANLAŞMASI
Oslo 2 Anlaşması, Oslo 2 Anlaşmaları, 2. Oslo Anlaşmaları ya da 1995 Oslo Anlaşmaları 28 Eylül 1995 yılında Filistin ile İsrail arasında yapılan bir antlaşmadır. Alınan son kararlara göre Filistin Devleti (Batı Şeria) üç bölgeye ayrıldı. Gazze Şeridi dahil Filistin topraklarının %18’ini oluşturan ve nüfusun çoğunluğunu içeren A bölgesi, tamamen Filistin kontrolü altındadır. yüzde 22’lik B bölgesi de Filistin idaresi tarafından yönetiliyor, ancak İsrail Güvenlik Güçleri’nin kontrolü altında. Geriye kalan yüzde 60’lık bir kısım ise hem idari hem de güvenlik yönünden tamamen İsrail kontrolü altındadır. Bu antlaşma hâlâ geçerlidir.
İSRAİL’İN GAZZE’Yİ İŞGALİNDE SON DURUM
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim’de kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı. İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarında en az 7 bin 700’ü çocuk, 5 bin 150’si kadın olmak üzere 18 bin 412 Filistinli öldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
500’E YAKIN İSRAİL ASKERİ ÖLDÜ
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 105’i karadan işgal sürecinde olmak üzere 434 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım’da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani arada” 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 279 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Lübnan’daki Hizbullah’ın sınır hattındaki çatışmalarında ise 23 Lübnanlı sivil, 100 Hizbullah mensubu ve 5 İsrailli sivil ile 6 İsrail askeri öldü. Gazze’de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.