Ticaret Bakanı açıkladı: Fahiş fiyat ve stokçuluğa 710 milyon lira ceza kesildi
Ticaret Bakanı açıkladı: Fahiş fiyat ve stokçuluğa 710 milyon lira ceza kesildi
Bakan Bolat: “Keyfi fiyat artışları ya da stokçuluk gibi uygulamalar karşısında mücadele ediyoruz”
“Türkiye’yle iş yapmak, ekonomik ticari ilişkilerini geliştirme konusunda dünyadan inanılmaz istek var”
“2023 yılı Türkiye bütçesinin yüzde 40 gibi bir rakamı deprem bölgesine harcanmak zorunda. 104 milyar dolar olarak hesaplanan bu rakam yaklaşık 2-3 yıl içinde deprem bölgesi için harcanmak zorunda”
KOCAELİ – Fahiş fiyat artışları konusunda ciddi yaptırımlar yapıldığını ve denetimlerin sürdüğünü söyleyen Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Yapılan denetimler sonucunda 10 ayda 710 milyon lira idari para cezası kesildiğini gördük. Yüzbinlerin üzerinde işletmeler denetlendi. İşini doğru dürüst yapana saygımız sonsuz. Onların yanındayız. Ama bazen çürük elma ve yumurtalar olduğunda da bunları temiz sepetin içinden ayıklamak zorundayız” dedi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Kocaeli’de bir toplantıya katıldı. Konuşmasına Gazze ile başlayan Bakan Bolat, “Bugün başlayan Gazze’deki ateşkes kararının inşallah devamlı olmasını umuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak başta Cumhurbaşkanımız önderliğinde çok ciddi mücadeleyle bu ateşkes ve rehine çalışmaları yapıldı. İsrail’in 48 gün boyunca masum sivillere ve yerleşim yerlerine savaş kültürü ve insanlık suçunu aşan bir şekilde yaptığı katliam dolayısıyla en şiddetli şekilde kınıyoruz. Uluslararası ceza mahkemesinde de en kısa sürede sorumluların yargılanması için gayret ediyoruz. Oradaki masum kardeşlerimize Rabbimize sabırlar diliyoruz. Şehit olanlara da Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.
“Kocaeli sanayinin sembolü”
Kocaeli’nin sanayi şehri olduğunu söyleyen Bakan Bolat, “Kocaeli sanayinin sembolü bir şehrimiz. Eğer Türkiye’deki 81 vilayetimizin yarısı Kocaeli kadar üretim ve sanayileşme noktasında gelişmiş olsaydı bugün bizim milli gelirimiz gerçekten kişi başına 20 milyon doları çok rahat aşardı. İnşallah onu da başaracağız. Türkiye bu anlamda hakikaten 20 yılda çok büyük başarı kaydetti. Kocaeli 55 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor ve stratejik üretim tesisleri olan bir şehrimiz. Otomotiv, kimya, elektrik-elektronik, makine ve metal sanayinde Türkiye üretimiyle, milli gelirine, Türkiye sanayine damga vuran bir şehir” diye konuştu.
“Türkiye ekonomisi son 21 yıldaki başarısını 2023 yılında da gösteriyor”
Bakan Ömer Bolat, sözlerine şöyle devam etti:
“2023 Cumhuriyetimizin 100. yılı. 100. yılımızda dünya ekonomisi için pek de iyi bir yıl olmadı. 2021 ve 2022’de yüksek aşırı talep dönemi ve yüksek enflasyon döneminden sonra 2023 talebi kısırlı yıl oldu. Bu dünyadaki üretim ve büyüme rakamına da yansıyor. Dünyadaki ortalama büyüme oranı yüzde 3’ün altına geriledi. Dünya ticareti de eksi konumunda. Çeşitli tahminler var farklı kuruluşların ama şunu biliyoruz ki, küresel ithalat talebi yüzde 5’e geriledi. Bizim yüzde 41 ihracat yaptığımız Avrupa Birliği’ndeki talep yüzde 13 geriledi ithalatta. Bu açıdan zor bir yıldı. Ama buna rağmen Türkiye ekonomisi son 21 yıldaki başarısını 2023 yılında da gösteriyor. İlk 6 ayda yüzde 3,9’luk büyüme sağladık ve ihracatımızda da en azından geriye gitmedik. Çünkü 6 Şubat’taki o büyük deprem felaketiyle ihracatımızı ilk 9 ay itibariyle 7 milyar dolara yakın kayıp yaşadık. Buna rağmen bu yıl inşallah mal ihracatımızı yüzde 2 milyar dolar fazlasıyla 256 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı da 11 milyar fazlasıyla 100 milyar dolara çıkaracağız, gidişat onu göstermektedir”
“115 bini aşan ihracatçı sayısına sahibiz”
Türkiye ekonomisinin son 21 yılındaki büyüme, ihracat ve istihdam artışı temposuna devam ettiğini belirten Bakan Bolat, “Bugün 115 bini aşan ihracatçı sayısına sahibiz. Bu rakam 2002’de 33 bindi ve cari işlemler açığını da bu yıl başarılı şekilde azaltma gayreti içindeyiz. Orta Vadeli Program hedefimiz 43 buçuk milyar dolara civarındaydı. Bu rakamı inşallah 44-45 milyar dolar da tutma gayreti içindeyiz. Geçen ay eylül ayında cari işlemler fazlası verdik, 1.9 milyar dolar. Ekim, kasım aylarında da cari denge çok az açık ya da denge pozisyonunda kapanabilecek. Böylece 51.7’den eyül ayındaki cari işlemler yıllık açığını daha aşağılara doğru çekebileceğiz. Burada bizim çok basit hedefimiz var. Her ay geçen yılın aynı ayından daha fazla ihracat yapmak. Böylece 12 aylık toplamda geçen yılı fazlasıyla aşmış olacağız. Temmuz ayından beri bu taktiğimizi, hedefimizi uyguluyoruz. Temmuz, ağustos, eylül, ekim aylarında ihracatımız geçen yılın aynı aylarından daha yukarıda oldu ve tarihi rekor rakamlar oldu. Kasım ayında da inşallah aynısı olacak. İkinci hedefimiz de biraz daha zor bir hedef. Her ay bir önceki aydan daha fazla ihracat yapılabilmek. Şu ana kadar bunu başardık. Temmuz, ağustos, eylül, ekim aylarında hep bir ayın üstüne ihracat rakamımızı başardık. Bu basit iki tane yöntemle ihracatlarımızı artırmayı başarabilirsek aslında inşallah rekorlarla devam etmiş olacağız. Dün Hazine ve Maliye Bakanlığımız açıkladı. 17 kasım itibariyle Merkez Bankası’ndaki brüt döviz rezervlerimiz 134,5 milyar dolar oldu. 24 Kasım itibariyle de 150 milyar dolar döviz rakamları görürsek şaşırmayalım. Bir ülkenin minimum 5,6 aylık ithalatını yapabilecek döviz rezervleri varsa kasa sağlam demektir. O açıdan 134.5 milyar dolarlık döviz rezervi oldukça iyi bir rakam” ifadelerini kullandı.
“2023 yılı Türkiye bütçesinin yüzde 40 gibi bir rakam deprem bölgesine harcanmak zorunda”
Dünya şartlarının zor olduğunu belirten Bakan Ömer Bolat, “Ülkemiz için de şartlar zor. Çok ağır deprem felaketi yaşadık. 11 vilayeti kapsayan büyük deprem felaketinin yaralarını sarma gayreti içindeyiz. 2023 yılı Türkiye bütçesinin yüzde 40 gibi bir rakamı deprem bölgesine harcanmak zorunda. 104 milyar dolar olarak hesaplanan bu rakam yaklaşık 2-3 yıl içinde deprem bölgesi için harcanmak zorunda. Dolayısıyla bütçemizin gelirlerinin artması lazım. Daha fazla üretim yapmamız lazım ve diğer alanlardan tasarruf yaparak birinci öncelik olarak deprem bölgelerini ayağa kaldırmak zorundayız. 9 aydır ciddi bir mücadele sergilendi. Daha bir yıl dolmadan 10 binlerce kişi inşallah evlerine kavuşacak. Sanayiler yeniden baca tüttürmeye başladılar ama daha oralarda çok yapacak işimiz var” diye konuştu.
“Türkiye’yle iş yapmak, ekonomik ticari ilişkilerini geliştirme konusunda inanılmaz güçlü arzu ve istek var”
Makro ekonomide bazı hedefleri paylaşan Bakan Bolat, “Eylül ayının başında hükümet olarak 2024-2026 üç yıllık orta vadeli programımızı açıklamıştık. Bu programın hemen akabinde de 2024-2028 arasındaki 5 yıllık vadeli 12’inci kalkınma plan açıklamıştık. 2028 yılı hedefimiz ortalama yüzde 5 civarında bir kalkınma hızını başarmak ve de kişi başına milli gelirimizi 17 bin 554 dolara çıkarmak. Bunu başardığımız takdirde yüksek gelirli ülkeler sınıfına gireceğiz Allah’ın izniyle. Bütün dünyada doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde Türkiye’yle iş yapmak, ekonomik ticari ilişkilerini geliştirme konusunda inanılmaz güçlü arzu ve istek var. Amerika’da, Avrupa’da Rusya’da da var. Doğu ülkelerinde de var. Japonya’sından Çin’ine, Kore’sine, Malezya’sına varıncaya kadar, Afrika ülkelerinde de var. Bu noktada Türkiye’nin kovid döneminde ortaya çıkan başarılı sanayi kapasitesi tedarik üstü olması, tedarik zincirlerinin kopmaması Türkiye açısından, lojistik çok güçlü olması Avrupa pazarlarına iki günde ulaşabilme kapasitesi küresel sermaye ve sanayiler için Türkiye’yi güçlü üs olarak değerlendirme konusunda istek meydana getirdi” dedi.
“Keyfi fiyat artışları ya da stokçuluk gibi uygulamalar karşısında mücadele ediyoruz ve bunda da kararlıyız”
Pandemi döneminde Dünyada ve Türkiye’de tahribat yaşandığına dikkat çeken Bakan Ömer Bolat, şu ifadeleri kullandı:
“Artık kovid salgın olarak geride kaldı. Piyasanın daha düzenli, dengeli olmasını sağlamak bizim görevimiz. Bu noktada üretmenin yüce kavram olduğu düşündüğümüzde vatandaşların, tüketicilerin de zarar görmemesi adına hepimize düşen görevler var. Türkiye’de bir anti enflasyonist, dez enflasyonist mücadele programı izleniyor. Bu anlamda keyfi fiyat artışları ya da stokçuluk gibi uygulamalar karşısında mücadele ediyoruz ve bunda da kararlıyız. Göreve geldiğimizden bu yana otomotiv sektöründe, gayrimenkul sektöründe düzenleyici mekanizmalar oluşturduk. Denetlemeleri çok sık artırdık ve gerektiğinde soruşturma ve idari para cezaları uygulamasına gitmekten hiçbir zaman çekinmedik. Yeni torba kanun taslağı geliyor. Bu noktadaki çalışmalar daha da ağırlaştırılacak. Biz ve rekabet kurulu fahiş fiyat, stokçuluk ve ticari uygulamalarla mücadele etmeye kararlıyız. Marketler, gıda sektörü, mobilya konfeksiyon ve en son hazır betoncular ve çimentocularla olan diyaloglarımız ve çalışmalarımızla ciddi fiyat indirimleri uygulanmaya başlandı. Bu tabloyu görmekten memnunuz. Daha fazla rekabet, daha fazla fiyat indirimini getirecektir. Hiç kimse de bu yeni rakamlardan batmaz. Çünkü hakikaten Türkiye’de son 3 yılda sanayide, tarımda, hizmetlerde, ticarette yüksek enflasyonist dönemde çok iyi para kazanma dönemi olmuştu. Ama bu noktada hükümetimiz de tüketiciler, vatandaşlarımız satın alma gücü düşmesin, zarar etmesin diye gelir artırıcı politikalarında da taviz vermedi ve bütün işçi, memur, emekli, çiftçi kesiminin gelirlerini enflasyon altında kalmamasına dikkat etti. Bu yapılan denetimler sonucunda arkadaşlar 10 ayda 710 milyon lira idari para cezası kestiğini gördük. Yüzbinlerin üzerinde işletmeler denetlendi. İşini doğru dürüst yapana saygımız sonsuz. Onların yanındayız. Ama bazen çürük elmalar, çürük yumurtalar olduğunda da bunları temiz sepetin içinden ayıklamak zorundayız” şeklinde konuştu.
Programda Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve milletvekilleri de hazır bulundu.