X sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Wilders, “Yalnızca koalisyondaki tüm partiler beni desteklerse başbakan olabilirim ama durum böyle değil” ifadelerini kullandı. “Ülkeme ve bana oy verenlere duyduğum sevgi kendi pozisyonumdan çok daha önemli” diyen Wilders, “bir gün Hollanda’nın başbakanı” olacağını savundu. Wilders, “Unutmayın: Ben yine de Hollanda’nın başbakanı olacağım. Daha da fazla Hollandalının desteğiyle. Yarın değilse yarından sonraki gün. Çünkü milyonlarca Hollandalının sesi duyulacak” ifadelerini kullandı.
TEKNOKRATLAR HÜKÜMETİ
Öte yandan Wilders’in açıklamaları sonrası Özgürlük Partisi’nin de içinde yer alacağı sağcı bir teknokratlar hükümeti kurulması bekleniyor. Dört partinin destekleyeceği hükümette siyasi isimler yerine siyaset dışı isimlerin yer alması öngörülüyor. 22 Kasım seçimlerinin ardından Wilders’in partisi Hollanda parlamentosunun 150 sandalyeli alt meclisinde 37 sandalyeye sahip olmuştu. Hükümet görüşmelerindeki dört parti toplam 88 sandalyeye sahip ve bu da onlara rahat bir çoğunluk sağlıyor. Wilders, camilerin, Kuran-ı Kerim’in ve başörtüsünün yasaklanması, Hollanda’nın Avrupa Birliği’nden çıkması için referandum yapılması yönündeki radikal çıkışları olası koalisyon ortakları tarafından reddedilmişti. Wilders seçimlerden sonra bu söylemlerinde yumuşama gösterse de diğer partileri ikna etmek için yeterli olmadı.